Özdinç Akdel / KKTC
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) eğitimci Özdinç Akdel, Osmanlı kültürünün gelecek nesillere aktarılması için KKTC’de Osmanlı Görsel Kültür Müzesi açılması çağrısında bulundu. Akdel, açılacak müzenin KKTC’ye kültürel bir zenginlik katacağını söyledi.
KKTC’nin Gazimağusa ilçesindeki CanbulatÖzgürlük Ortaokulu’nun Müdürü Özdinç Akdelyaptığı açıklamada, Osmanlı kültürünün gelecek nesillere aktarılması için bir müze kurulması çağrısında bulundu. KKTC’de “Osmanlı Görsel Kültür Müzesi” açılmasını talep eden eğitimci Akdel, Kıbrıslı Türklerinin de elinde miras olarak bulunan Osmanlı’ya ait eserleri bu müzeye bağışlamasını istedi.
Bir eğitimcinin öğrencilerini götürebileceği ve Kıbrıs’taki Osmanlı eserlerinin görülebileceği bir müzenin bulunmadığını ifade eden Akdel, “Buradaki zayıflığımızın en etkili nedenlerinden biri popüler kültürün gündelik yaşamımıza yansımasıdır. Böyle bir geçmişe sahibiz ancak kültürel mekânlara sahip değiliz. Namık Kemal Zindanı, Canbolat Kapısı gibi serpiştirilmiş profesyonel olmayan çağdaş müzecilik anlayışından uzak küçük oluşumlarımız var. Ancak bütünsel olarak kapsayıcı bir müzemizin olmaması Kıbrıs adasındaki Osmanlının 300 yıllık geçmişine yakışmaz” dedi.
“Müze ülkemize kültürel bir zenginlik katacaktır”
Osmanlı dönemine ait akademik araştırmalar, kütüphaneler, el yazmaları gibi önemli belgelerin bulunduğunu söyleyen Akdel, ancak görsel kültürün parçaları olmadan tarihin etkilerinin maalesef görülemeyeceğini kaydetti. Akdel, “Bu boşluğu dolduracak tek kurumsal yapı da müzelerdir. Osmanlı dönemine ait el sanatları, giysiler, kap kacak, kilim, mobilya, el yazmaları, önemli belge ve nesnelerin tarihsel akış içerisinde sergilenmesi ve bunların hem toplumumuzun hem de turistlerin bilgisine ve beğenisine sunulması ülkemize kültürel bir zenginlik katacaktır. Kıbrıslı Osmanlı Görsel Kültür Müzesi’nin en erken zamanda açılmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Açılacak bu müzede içerik olarak hatıra eserler, posterler, kartpostallar, konulara göre oluşturulmuş müze katalogları gibi tanıtıma yönelik çalışmaların bulunması gerektiğini ifade eden Akdel, “Böyle bir müze koleksiyonu oluşturmak için öncelikle devlete ait resmi kurumların elinde bulunan tarihi belgeler, Osmanlıca yazılan tapu belgeleri, arşivler toplanabilir, daha sonra topluma da bir çağrı yapılıp bağış toplanabilir. Bağış yapan kişinin adı eserlerin yanına yazılarak bağışçılar onoreedilebilir” şeklinde konuştu.
Benzer bir müze çalışmasının özelikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonunda Almanya, İngiltere ve Güney Kıbrıs tarafından yapıldığını söyleyen Akdel, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Leventis ve SeverisVakıfları adında kent müzesi olarak iki vakıf açtı ve orada Osmanlı dönemine ait otantik eserler var. Orada görebiliyoruz bu da bizim ayıbımızdır” dedi.
Osmanlı kültürünün yansıtıldığı bir müzenin eksikliğinin sadece Kıbrıs Türk toplumu için değil tüm ada toplumları için kültürel açıdan önemli bir eksiklik olduğunu vurgulayan Akdel, “Çağdaş müzecilik normlarını içeren uzak ve yakın geçmişimizle yüzleşebileceğimiz müzelere sahip olmak bir medeniyet ölçüsüdür. Bizim isteğimiz ‘Kıbrıs Osmanlı Görsel, Kültürel Müzesi’ oluşmasıdır” dedi.