Zürih merkezli küresel yatırım bankası UBS, Türkiye ekonomisine dair son analizinde Türk Lirası’nın cazibesinin giderek azaldığını belirtti. Analistler Tilmann Kolb ve Michael Bolliger’ın kaleme aldığı raporda, döviz rezervlerindeki zayıflama, artan dolarizasyon eğilimi ve politika yorgunluğu gibi faktörlerin TL üzerindeki riskleri artırdığı vurgulandı.
Carry Trade İşlemlerinde Temkinli Yaklaşım
UBS stratejistleri, USD/TRY paritesine yönelik üç aylık forward satış stratejilerinin vade sonuna geldiğini belirterek, başlangıçta hedeflenen %3 getiriye kıyasla %0.6 gibi sınırlı bir kazanç elde edildiğini ve bu nedenle “küçük karları realize etmeyi” tercih ettiklerini söyledi.
TCMB’nin faiz kararlarının TL üzerinde kısa vadeli destek oluşturabileceğini kabul eden UBS, buna karşın yeni carry trade pozisyonlarına girmenin artık eskisi kadar cazip olmadığını dile getirdi.
TL’ye Yönelik Görüşün Zayıflamasının 4 Nedeni
Raporda, TL’nin çekiciliğini azaltan temel nedenler şu şekilde sıralandı:
- Döviz Rezervlerinde Azalma: Mart ortasından bu yana yapılan müdahaleler sonucunda TCMB’nin rezervleri önemli ölçüde azaldı. Bu durum, TL üzerindeki yeni baskılarda Merkez Bankası’nın hareket alanını sınırlıyor.
- Dolarizasyonun Artışı: Ocak ayından bu yana kademeli olarak artan dolarizasyon, yerel halkın TL’ye olan güveninin zayıfladığını gösteriyor. Bu trend, hem TCMB’nin seçeneklerini azaltıyor hem de para politikası üzerindeki baskıyı artırıyor.
- Kamuoyu Desteği Zayıflayabilir: Enflasyonla mücadelede istenilen ilerlemenin zaman alması, makro politikaların iç talep üzerindeki baskısını artırarak kamuoyu desteğini azaltabilir.
- Siyasi Riskler: Yerel politikada yaşanan belirsizlikler ve iktidar-muhalefet çatışmaları, yabancı yatırımcı nezdinde Türk varlıklarına yönelik risk primini artırıyor.
Görünüm Ne Yönde?
UBS’e göre, TL’nin kısa vadede sınırlı bir performans göstermesi mümkün olsa da, yapısal riskler ve dış kırılganlıklar yatırımcı iştahını baskılamaya devam edecek. Bu da carry trade gibi stratejilerde daha temkinli bir duruşun sürmesini gerektiriyor.
Editör Notu
Her ne kadar UBS gibi uluslararası kurumlar Türk Lirası’na karşı temkinli bir yaklaşım sergilese de, Türkiye ekonomisi son dönemde önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergilenirken, mali disiplinin yeniden tesis edilmesi yönünde ciddi adımlar atılıyor. Yapısal reformlarla birlikte ekonomi yönetiminde sağlanan istikrar, orta ve uzun vadede Türk varlıklarına olan ilgiyi yeniden artırabilir. Bu nedenle, kısa vadeli dalgalanmalara rağmen Türkiye’nin ekonomik temellerinin güçlendiğine inanıyoruz.