– Dost ve kardeş ülke Endonezya, aynı zamanda dünyanın en büyük ada ülkesi. Yaklaşık bir milyon 905 bin km²’lik yüzölçümüyle dünyada 14. Sırada yer alan Endonezya, yaklaşık 282 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi konumunda. Bir trilyon 403 milyarlık GSYH’sı ile dünyanın en büyük 20 ekonomi arasında yer alan dost ve kardeş ülke Endonezya Ankara Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama, sorularımızi cevapladı.
– Türkiye’yi tüm yönleriyle tanımak ve iki ülke arasındaki iş birliğini geliştirmek için geçen yılın Eylül ayı başında, yani Türkiye’ye geldiğimden beri İstanbul, Adana, Hatay, Antalya, Kütahya, İzmir, Sakarya, Bursa, Trabzon ve Mersin gibi birçok ili ziyaret ettim. Bu şehirlerde işletmeler, ticaret odaları, üniversiteler ve Endonezya toplulukları dahil olmak üzere tüm ilgili paydaşlarla görüştüm. Görev süremin sonunda, Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi planlıyorum.
– Türkiye’nin GSYİH’sı 1,1 trilyon dolar. Endonezya’nın 2023 yılı itibarıyla milli geliri ise 1 trilyon 371 milyar dolar seviyesinde. Dolayısıyla ülkelerimizin milli gelirleri dikkate alındığında Türkiye ile Endonezya arasındaki 2,2 milyar dolarlık ticaret hacmi, gerçekten de yetersiz. Başka bir deyişle ticaret hacmimiz, gerçek potansiyelin çok altında. Birbirini tamamlayan iki güçlü ve dinamik ekonomi olarak, potansiyelimizi değerlendirmemiz gerekiyor.
– Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini artırmak, bu hedefi gerçekleştirmek için stratejik adımlar atılmalıdır. Bunun için iş liderleri zihniyetini değiştirmelidir. 2030 yılına kadar 145 milyona ulaşması beklenen Endonezya’nın yükselen orta sınıfı, Türk mallarına yönelik önemli bir talebi temsil ediyor. Buna karşılık, Türkiye’nin Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’ya açılan bir kapı olarak merkezi konumu, Endonezya’ya ürünleri için eşsiz bir pazar erişimi sunuyor.

-İşletmeler arası temaslar güçlendirilmelidir. Türk ve Endonezyalı işletmeler arasındaki doğrudan etkileşim, ortaklıkları teşvik etmek için önemlidir. Hükümetler arası ilişkiler sağlam olsa da, bu ilişkileri daha da güçlendirmek gerekir. Pazar erişimini iyileştirilmeli ve ticaret engelleri kaldıılrmalıdır. Tarife ve tarife dışı engelleri ele almak, ikili ticaretin tüm potansiyelini ortaya çıkarmak çok önemlidir.
-Endonezya’dan baharat, kahve, kakao ve kağıt ürünleri ithal edilebilir. Türkiye’den savunma, havacılık ve BİT ürünleri gibi potansiyel ürünleri içerecek şekilde ticareti genişletebiliriz. Bu alanlarda büyük bir potansiyel görüyoruz. Bunlara ek olarak, enerji, yenilenebilir enerji, petrol ve gaz, sağlık, inşaat ve savuma sanayisi alanlarında da büyük potansiyel var. Türk şirketlerinin bu fırsatları değerlendirmesini tavsiye ediyorum.
-Endonezya’da 450 ila 500 Türk vatandaşı kalıcı olarak ikamet ediyor ve çeşitli sektörler aracılığıyla ikili ilişkilere katkıda bulunuyor. Enerji, inşaat, tekstil ve tüketim gibi çeşitli endüstrileri temsil eden yaklaşık 80 Türk şirketi Endonezya’da aktif olarak faaliyet gösteriyor. Endonezyalı şirketler, Türkiye’deki fırsatları giderek daha fazla araştırıyor. Endonezyalı büyük yatırımcılar arasında, Türkiye’de hazır erişte üretmek için bir fabrika kuran Indofood yer alıyor.

-PwC’nin son projeksiyonlarına göre Endonezya, 2050 yılına kadar dünyanın 4. büyük ekonomisi olmaya hazırlanıyor. Genç nüfusu, hızla büyüyen orta sınıfı ve imalat, hizmetler ve dijital inovasyonu kapsayan çeşitli bir ekonomisiyle Endonezya, Asya’da genişlemeyi hedefleyen işletmeler için ideal bir merkez haline getiren devasa bir tüketici pazarı ve dinamik bir iş gücü sunuyor. Bu durum, Türk işadamları için muazzam bir fırsat sunuyor.
HAYREDDİN TURAN
Güney Doğu Asya ülkesi Endonezya, aynı zamanda dünyanın en büyük ada ülkesi. Yaklaşık bir milyon 905 bin km²’lik yüzölçümüyle dünyada 14. Sırada yer alan Endonezya, yaklaşık 282 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi konumunda. IMF’nin 2024 yılı tahminlerine göre bir trilyon 403 milyarlık GSYH’sı ile dünyanın en büyük 20 ekonomi arasında yer alan dost ve kardeş ülke Endonezya, hızlı büyümesi ve kalkınması ile dikkat çekiyor.

Geçen yılın Eylül ayında Ankara Büyükelçisi olarak görevine başlayan Achmad Rizal Purnama, Turcomoney’nin sorularını yanıtladı…
-Sayın Purnama, geçen yılın Eylül ayında Türkiye’deki büyükelçiliğinize başladınız. Bu vezileyle size iyi şanslar, başarılar dileriz. Daha önce Türkiye’ye geldiniz mi? Ankara ve Türkiye hakkındaki izlenimlerinizi/gözlemlerinizi bize anlatabilir misiniz?
Purnama- Hayır, daha önce Türkiye’ye gelmemiştim. Türkiye’yi tüm yönleriyle tanımak ve iki ülke arasındaki iş birliğini sürekli olarak geliştirmek için mevcut potansiyeli belirlemek için bir çalışıyorum. Bu amaçla geçen yılın Eylül ayı başında, yani Türkiye’ye geldiğimden beri İstanbul, Adana, Hatay, Antalya, Kütahya, İzmir, Sakarya, Bursa, Trabzon ve Mersin gibi birçok ili ziyaret ettim. Bu şehirlerde işletmeler, ticaret odaları, üniversiteler ve Endonezya toplulukları dahil olmak üzere tüm ilgili paydaşlarla görüştüm. Görev süremin sonunda, Türkiye’nin 81 ilini ziyaret etmeyi ve her ilde ilgili mevkidaşlarla görüşerek bu bölgelerle Endonezya arasındaki ilişkiyi güçlendirmeyi planlıyorum.
-Türkiye ile Endonezya arasındaki ticaret hacmi son yıllarda ivme kazanarak 2,2 milyar dolara ulaştı. Çok düşük seviyelerde görünüyor. Ticaret hacmini artırmak için ne yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Purnama – Türkiye’nin GSYİH’sı 1,1 trilyon dolar. Endonezya’nın 2023 yılı itibarıyla milli geliri ise 1 trilyon 371 milyar dolar seviyesinde. Yani iki ülkenin milli geliri 1.5 trilyon dolara yakın. Dolayısıyla ülkelerimizin milli gelirleri dikkate alındığında Türkiye ile Endonezya arasındaki 2,2 milyar dolarlık ticaret hacmi, gerçekten de yetersiz. Başka bir deyişle ticaret hacmimiz, gerçek potansiyelin çok altında. Birbirini tamamlayan iki güçlü ve dinamik ekonomi olarak, potansiyelimizi değerlendirmemiz gerekiyor. Karşılıklı ekonomik kalkınmayı artırmak için aktif olarak takip edilmesi gereken önemli bir büyüme alanı bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN KONUMU, ENDONEZYA’YA ÜRÜNLERİ İÇİN EŞSİZ BİR PAZAR ERİŞİMİ SUNUYOR
Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini artırmak, bu hedefi gerçekleştirmek için üç stratejik adım şarttır:
1.İş Liderlerinin Zihniyetini Değiştirmek
Hem Türk hem de Endonezya iş toplulukları, birbirlerinin pazarlarındaki kullanılmayan potansiyeli fark etmelidir. Güçlü ticari bağlarına rağmen, her iki ülke de ikili ilişkilerinin sunduğu fırsatları göz ardı ederek geleneksel pazarlara odaklanma eğiliminde oldu. Örneğin, 2030 yılına kadar 145 milyona ulaşması beklenen Endonezya’nın yükselen orta sınıfı, Türk mallarına yönelik önemli bir talebi temsil ediyor. Buna karşılık, Türkiye’nin Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’ya açılan bir kapı olarak merkezi konumu, Endonezya’ya ürünleri için eşsiz bir pazar erişimi sunuyor.
2. İşletmeler Arası (B2B) Temasların Güçlendirilmesi
Türk ve Endonezyalı işletmeler arasındaki doğrudan etkileşim, ortaklıkları teşvik etmek için önemlidir. Hükümetler arası ilişkiler sağlam olsa da, bu ilişkileri daha da güçlendirmek gerekir. Bu, özel sektör katılımının artırılması ve ticaretin artması için sürdürülebilir bir temel oluşturacaktır. Ticaret misyonlarına, fuarlara ve ağ oluşturma etkinliklerine katılımın teşvik edilmesi bu açıdan kritik önem taşıyor.
3. Pazar Erişimini İyileştirme ve Ticaret Engellerini Kaldırma
Tarife ve tarife dışı engelleri ele almak, ikili ticaretin tüm potansiyelini ortaya çıkarmak çok önemlidir. Bu bağlamda, Endonezya-Türkiye Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (IT-CEPA) oyunun kurallarını değiştiriyor. IT-CEPA, tamamlandığında ve uygulandığında tarifeler azalacak, düzenlemeler kolaylaşacak ve ticaret için daha elverişli bir ortam yaratılmış olacak.
–Endonezya ve Türkiye arasında ticari entegrasyon için en büyük potansiyeli hangi sektörlerde görüyorsunuz? İki dost ülke arasındaki ticaret hacminin daha iyi bir seviyeye çıkarılabilmesi için size göre neler yapılmalı? Bu konudaki düşüncenizi alabilir miyiz?
Purnama – Türkiye ve Endonezya, ticaret ve sanayideki tamamlayıcı güçlerle desteklenen uzun süreli ve sağlam bir ekonomik ortaklıktan yararlanmıştır. 2,2 milyar dolarlık ticaret hacmine rağmen, çeşitli sektörlerde daha derin bir entegrasyon için büyük bir potansiyel bulunuyor. Ayrıca, Endonezya’dan baharat, kahve, kakao ve kağıt ürünleri ithal edilebilir. Türkiye’den savunma, havacılık ve BİT ürünleri gibi potansiyel ürünleri içerecek şekilde ticareti genişletebiliriz. Bu alanlarda büyük bir potansiyel görüyoruz.
Bunlara ek olarak, Büyükelçilik olarak daha fazla ticari entegrasyonu teşvik etmek için büyük potansiyel gördüğümüz dört öncelikli sektörü daha belirledik. Bunlar;
1.Enerji
Yenilenebilir enerji, petrol ve gazdaki işbirlikleri, her iki ülkenin de sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olabilir. Başka bir deyişle artan enerji taleplerini karşılamalarına yardımcı olabilir.
2. Sağlık
Türkiye’nin gelişmiş ilaç ve sağlık teknolojisi, Endonezya’nın genişleyen sağlık altyapısını destekleyebilir.
3. İnşaat
Dünyanın ikinci büyük müteahhidi olan Türkiye, 34 milyar dolarlık bir proje olan yeni başkent Nusantara’nın geliştirilmesi de dahil olmak üzere Endonezya’nın iddialı altyapı projelerine yardımcı olabilir. Türkiye bu noktada eşsiz bir konumda bulunuyor.
4. Savuma sanayisi
Savunma teknolojisi ve imalat alanındaki ortak girişimler, her iki ülkedeki ulusal güvenlik ihtiyaçlarını ele alarak ikili bağları güçlendirebilir.
Endonezya-Türkiye Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (IT-CEPA) uygulanması, oyunun kurallarını değiştirecektir. Tarifeleri azaltarak ve ticaret engellerini ortadan kaldırarak IT-CEPA, her iki ülkedeki işletmeler için pazar varlıklarını genişletmeleri için yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu fırsatlardan yararlanarak ve kilit sektörlerde iş birliğine öncelik vererek, Endonezya ve Türkiye arasındaki ekonomik iş birliği, mevcut seviyelerini önemli ölçüde aşarak tam potansiyeline ulaşabilir.

-Endonezya’daki Türk nüfusu ve Türk şirketleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ülkenizde kaç Türk şirketi faaliyet gösteriyor? Bu şirketler, ne kadar yatırım yaptılar? Kaç kişiyi istihdam ediyorlar? Bu konular hakkında bilgi verebilir misiniz?
Purnama – Son verilere göre, yaklaşık 450 ila 500 Türk vatandaşı Endonezya’da kalıcı olarak ikamet ediyor ve çeşitli sektörler aracılığıyla ikili ilişkilere katkıda bulunuyor. Enerji, inşaat, tekstil ve tüketim gibi çeşitli endüstrileri temsil eden yaklaşık 80 Türk şirketi Endonezya’da aktif olarak faaliyet gösteriyor. 2019 ile 2023 yılları arasında Türkiye’nin Endonezya’ya yaptığı toplam yatırım yaklaşık 42 milyar 758 milyon dolara ulaştı. Bu rakamlar, Türkiye’yi Endonezya’da en büyük 43. yabancı yatırımcı konumuna getirdi. Bu, özellikle geniş tüketici pazarı, stratejik coğrafi konumu ve gelişen altyapısıyla Endonezya’nın ekonomik potansiyeline olan artan ilgiyi yansıtıyor. Aynı zamanda Endonezyalı şirketler, Avrupa ve Asya arasında bir köprü olarak stratejik konumundan yararlanarak Türkiye’deki fırsatları giderek daha fazla araştırıyor. Endonezyalı büyük yatırımcılar arasında, Türkiye’de hazır erişte üretmek için bir fabrika kuran Indofood yer alıyor.
Buna ek olarak, yeni ve yenilenebilir enerji ile sağlık ve ilaç alanlarında artan bir ilgi ve iş birliği var. Enerji sektöründe, Pertamina Jeotermal Enerji (PGE), Kipas Holding ve Enerji Holding gibi Türk şirketleriyle anlaşmalar yaptı. Bu ortaklık, her iki ülkede de jeotermal enerjinin ortak keşfi, yatırımı ve geliştirilmesini içeriyor. Küresel olarak dördüncü büyük jeotermal enerji üreticisi olan Türkiye, özellikle jeotermal potansiyelinin çoğunun bulunduğu Batı Anadolu’da cazip yatırım fırsatları sunuyor. Bu iş birliği, iki ülke arasındaki teknoloji paylaşımını, uzmanlığı ve sürdürülebilir enerji girişimlerini geliştirmeyi amaçlıyor. Sağlık ve ilaç sektörlerinde, Endonezyalı şirketler Türk firmalarıyla iş birliği yapmaya giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Her iki ülke de, Türkiye’nin gelişmiş ilaç üretim yetenekleri ve Endonezya’nın genişleyen sağlık ihtiyaçları göz önüne alındığında, bunu ekonomik iş birliği için önemli bir alan olarak belirledi.
TÜRK İŞADAMLARI İÇİN MUAZZAM FIRSATLAR VAR
-Endonezya pazarına girmek ve yatırım yapmayı planlayan Türk iş adamlarına ne tavsiye edersiniz?
Purnama – PwC’nin son projeksiyonlarına göre Endonezya, 2050 yılına kadar dünyanın 4. büyük ekonomisi olmaya hazırlanıyor. Bu, genç nüfusu, hızla büyüyen orta sınıfı ve imalat, hizmetler ve dijital inovasyonu kapsayan çeşitli bir ekonomisiyle istikrarlı ekonomik büyüme ve dayanıklılık gösteren bir ülke için dikkate değer bir tahmin. Şu anda Endonezya, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (OIC) üye ülkeleri arasında en büyük ekonomi olup, örgütün toplam GSYİH’sine yaklaşık %15 katkıda bulunmaktadır. Bu ekonomik önem, Endonezya’yı küresel sahnede önemli bir oyuncu olma, geniş ticaret ve yatırım fırsatları sunma konusunda eşsiz bir konuma getiriyor. Endonezya’nın ekonomik büyümesi büyük ölçüde Güneydoğu Asya’daki stratejik konumu, geniş doğal kaynakları ve güçlü iç tüketimiyle destekleniyor. 270 milyonu? aşan nüfusuyla Endonezya, Asya’da genişlemeyi hedefleyen işletmeler için ideal bir merkez haline getiren devasa bir tüketici pazarı ve dinamik bir iş gücü sunuyor. Bu durum, Türk işadamları için muazzam bir fırsat sunuyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ikinci büyük ekonomisi olan Türkiye, köklü bir endüstriyel temele, güçlü ticaret ilişkilerine ve inşaat, tekstil, otomotiv ve teknoloji gibi sektörlerde uzmanlığa sahip. Türkiye ve Endonezya ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı yapısı, iş birliği için verimli bir zemin sağlıyor. Örneğin, Türkiye’nin gelişmiş inşaat sektörü ve altyapı projelerinde uzmanlığı, Endonezya’nın devam eden kalkınma ihtiyaçlarıyla iyi bir şekilde örtüşebilirken, Endonezya’nın gelişen dijital ekonomisi ve e-ticaret pazarı, Türk teknoloji şirketleri ve yatırımcıları için fırsatlar sunuyor.

ENDONEZYA’DA YATIRIM YAPMAK İSTEYEN TÜRK İŞADAMLARI İÇİN ÖNERİLER
Endonezya’ya yatırım yapmayı düşünen Türk işadamları için üç temel alana odaklanmalarını öneriyorum: İlişkiler, piyasa anlayışı ve azim…
1. Güçlü İlişkiler Kurmak: Endonezyalı ortaklarla güven ve iş birliği geliştirmek çok önemlidir. Ülkelerimiz arasındaki güçlü kardeşlik bağı, ekonomik ortaklıklar için sağlam bir temel sağlar.
2. Pazarı Anlamak: Endonezya piyasa dinamikleri, düzenlemeleri ve kültürel nüansları hakkında kapsamlı araştırmalar yapın. Güvenilir bir yerel ortak bu süreci önemli ölçüde kolaylaştırabilir.
3. Bağlılık ve Sıkı Çalışma: Endonezya pazarı muazzam fırsatlar sunuyor, ancak aynı zamanda güçlü bir rekabeti de içeriyor. Türk yatırımcıların dayanıklılığı ve sıkı çalışma isteği, bu dinamik ortamda yol almada çok faydalı olacaktır.
-Türk şirketleri Endonezya’ya ne satabilir ve hangi ürünleri satın alabilirler?
Purnama – Endonezya’nın Türkiye’ye yaptığı başlıca ihracat kalemleri arasında doğal kauçuk (115 milyon dolar), palmiye yağı (413 milyon dolar), demir ve çelik (490 milyon dolar) ve hayvansal ve bitkisel yağlar (103 milyon dolar) yer alıyor. Buna karşılık, Türkiye’nin Endonezya’ya yaptığı ihracat araçlara, savunma ekipmanlarına ve endüstriyel makinelere odaklanıyor. Bu ticaret akışları, daha da güçlendirilebilir. Belirtelim ki, bu ticari yapı ülkelerimiz arasında karşılıklı ekonomik bağımlılığı yansıtıyor.
Türk şirketleri, özellikle tarım, inşaat ve tekstil sektörü için ağır makine, endüstriyel ekipman ve araç ihraç edebilir. Ayrıca, Endonezya savunma sektörünü modernize etmeye devam ediyor. Tanklar, insansız hava araçları, silahlar, radar ve destekleyici iletişim sistemleri de dahil olmak üzere Türkiye’nin gelişmiş savunma sistemlerine olan talep yüksek.
Endonezya ise doğal kauçuk ve palmiye yağı gibi zengin doğal kaynaklar ile kahve, kakao ve baharat gibi Türkiye pazarında yoğun talep gören tarım ürünlerini sunuyor.

TÜRK ŞİRKETLERİ İÇİN POTANSİYEL YATIRIM ALANLARI
-Endonezya’da, Türk firmaları için hangi sektörlerde yatırım potansiyeli bulunuyor?
Purnama – Türk yatırımcılar için temel sektörler şunlardır:
1.Altyapı Geliştirme:
Endonezya’nın hızlı kentleşmesi, büyük ölçekli altyapı projeleri gerektiriyor. Bu bağlamda, inşaatta Türk uzmanlığı oldukça değerli. 2021’de Endonezya Bayındırlık ve Kamu Konutları Bakanı, Türk yatırımcıları Kamu-Özel Ortaklıkları (PPP) ve Mühendislik, Tedarik ve İnşaat (EPC) planları aracılığıyla altyapı projelerine katılmaya davet etti.
2. Enerji ve Yenilenebilir Kaynaklar:
Endonezya, 2024’te petrol ve gaz yatırımlarında %29’luk bir artış öngördü. Bunun %40’ının yabancı şirketlerden beklenmesiyle 17 milyar dolara ulaştı. Endonezya ayrıca güneş, rüzgar ve jeotermal projelerinde fırsatlar yaratarak yenilenebilir enerjinin genişlemesine de çalışıyor.
3. Üretim:
Üretim sektörü, Endonezya ekonomisinin temel taşıdır ve önemli miktarda doğrudan yabancı yatırım (FDI) çekiyor. 2023 yılında, imalat sektörü de dahil olmak üzere ikincil sektör 28,69 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım aldı. Bu rakamlar, onu en büyük alıcı yaptı. Endonezya, güçlü endüstriyel sektörüyle, tekstil, otomotiv ve elektronik imalatı Türk şirketleri için önemli fırsatlar sunuyor.
4. Dijital Ekonomi:
Endonezya’nın dijital ekonomisi, Türk teknoloji şirketleri için umut vadeden bir sınır sunuyor. Endonezya’nın bu alandaki potansiyeli, 2024 yılında Endonezya’da yapay zeka ve bulut altyapısına 1,7 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyuran Microsoft tarafından bile kabul ediliyor.
5. Madencilik ve Doğal Kaynaklar:
Endonezya’nın zengin nikel ve bakır rezervleri, Türkiye’nin stratejik hedefleriyle uyumlu olarak EV pil üretimi gibi endüstriler için olmazsa olmazdır. Bu sektör 2023 yılında 4,72 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım aldı.

ENDONEZYA’NIN YATIRIMCILAR İÇİN SUNDUĞU TEŞVİKLER VE DESTEKLER
-Endonezya, Asya’nın en liberal ülkelerinden biri. İş ortamı yabancı yatırımcılar için oldukça uygun görünüyor. Endonezya’nın yabancı yatırımcılara sunduğu yatırım teşvikler ve destekler hakkında ne söylemek istersiniz?
Purnama – Endonezya’nın geniş pazarı, stratejik konumu ve elverişli demografisi onu yabancı yatırımcılar için birinci sınıf bir destinasyon haline getiriyor. Ülkenin hızla büyüyen ekonomisi, hükümet teşvikleriyle birleşince onu Asya’nın bir sonraki büyük fırsatı olarak konumlandırıyor.
Endonezya’nın yatırımcılar için avantajlarını şöyle özetleyebiliriz:
1.Büyüyen Ekonomi:
Endonezya, yüksek büyüme iç tüketimiyle Asya’daki en büyük pazara ve tüketici sayısına sahip ülkedir.
2. Stratejik Konum:
Endonezya, ASEAN ve daha geniş Asya-Pasifik pazarlarına açılan bir kapı görevi görüyor.
3. Zengin Doğal Kaynaklar:
Ülke, küresel endüstriler için gerekli olan bol miktarda kömür, altın, nikel ve daha fazlasına sahiptir.
4. Hükümet Desteği:
Endonezya hükümeti, teşvikler ve net bir ekonomik vizyon sağlayarak yabancı yatırımları teşvik etmeyi taahhüt ediyor.
5. Demografik Yapı:
Nüfusun %60’tan fazlası çalışma çağında. Bu da güçlü ve üretken bir iş gücü sağlıyor.
Bu güçlü yönleriyle Endonezya, uzun vadeli, sürdürülebilir yatırım fırsatları için muazzam bir potansiyel sunuyor.