Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) ilişkin güncel öngörülerini paylaştığı raporunda, 2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinde faiz indirimi sürecinin başlayabileceğini belirtti. Rapora göre, Merkez Bankası’nın ilk faiz indirimi hamlesini Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirmesi ve bu indirimin 350 baz puan olması bekleniyor.
Banka, Türkiye’de para politikasına ilişkin değerlendirmelerini revize ederken, yıl sonu politika faizi tahminini de %37,5’ten %35’e çekti. Bu revizyon, enflasyondaki yavaşlama ve iç talepteki dengelenme beklentileriyle ilişkilendirildi.
Faiz ve Enflasyon Tahminleri Güncellendi
Deutsche Bank raporunda, Türkiye’de tüketici enflasyonunun 2025 yılı sonunda %29,5, 2026 sonunda ise %21,7 seviyelerine gerileyeceği öngörüsünde bulundu. Bu projeksiyonlar, TCMB’nin sıkı para politikasının önümüzdeki dönemde etkisini göstermesi ve reel sektör üzerindeki baskının hafiflemesiyle mümkün olabilecek senaryolar arasında yer alıyor.
Raporda ayrıca, faiz indirimi sürecinin yalnızca enflasyon verileriyle değil, aynı zamanda reel ücret artışları, dış talep toparlanması ve makroekonomik istikrarla birlikte ilerlemesi gerektiği vurgulandı.
Para Politikası Dönüm Noktasında
TCMB, 2024 yılının ikinci yarısında politika faizini sabit tutma kararı almış ve piyasaların beklentilerini yönlendirmeye odaklanmıştı. Deutsche Bank’ın değerlendirmesi, mevcut ekonomik dengelerin Temmuz ayı itibarıyla yeni bir para politikası döngüsüne geçişi mümkün kılabileceğini ortaya koyuyor.
Banka, yılın geri kalanında faiz indirimlerinin kademeli şekilde devam edeceğini öngörürken, bu sürecin piyasa tepkileri ve döviz kuru hareketliliği açısından dikkatle izlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Genel Görünüm
Gösterge | 2025 Sonu Tahmini | 2026 Sonu Tahmini |
---|---|---|
Politika Faizi | %35 | – |
Tüketici Enflasyonu | %29,5 | %21,7 |
Temel Risk Faktörleri | Enflasyon, reel ücretler, dış talep, global finansal koşullar |
Sonuç
Deutsche Bank’ın Türkiye’ye yönelik bu son değerlendirmesi, para politikasında yeni bir dönemin işareti olabilir. Faiz indirimi sürecinin başlaması, hem reel sektör hem de finansal piyasalar açısından belirleyici olacak. Ancak bu sürecin yönetimi, enflasyonla mücadeledeki kararlılığın devamı ve ekonomik güvenin korunması açısından kritik öneme sahip.