Güven, insan ilişkilerinin temel direğidir. Sevginin, sadakatin, başarının ve sürekliliğin en büyük kaynağıdır. Aile içinde, iş dünyasında, dostluklarda ve hatta kendimize olan inancımızda güvenin rolü tartışılmaz. Ancak iş dünyasında, özellikle de aile şirketlerinde kurumsallaşma sürecinde, güvenin daha da kritik bir rol oynadığını görüyoruz. Peki, bir aile şirketinde güven nasıl sağlanır? Kurumsallaşma bu konuda neden bu kadar önemlidir?
Aile Şirketlerinde Güvenin Anlamı
Bir aile şirketinde güven, sadece bireyler arasında değil, aynı zamanda iş yapış biçiminde, liderlik anlayışında ve uzun vadeli vizyon oluşturmada da kendini gösterir. Patronlar, yöneticiler ve çalışanlar arasında güven olmadığında, karar alma mekanizması zayıflar, şirkette motivasyon düşer ve uzun vadeli başarı tehlikeye girer.
Güven, bir aile şirketinde şu üç temel unsurla sağlanır:
1. Şeffaflık: Finansal verilerden stratejik kararlara kadar her şeyin açık ve erişilebilir olması.
2. Tutarlılık: Alınan kararların günden güne değişmemesi, bir strateji dahilinde ilerlemesi.
3. Adalet: Aile üyeleri ve profesyonel yöneticiler arasında eşit fırsatların sunulması, liyakat esaslı bir yapının kurulması.
Eğer bu üç unsur güçlü bir şekilde inşa edilirse, aile şirketinde kurumsallaşma yolunda en önemli adım atılmış olur.
Kurumsallaşma Güveni Nasıl Artırır?
Aile şirketlerinde kurumsallaşma denildiğinde akla genellikle karmaşık sistemler, resmiyet ve bürokrasi gelir. Ancak gerçekte, kurumsallaşmanın en önemli amacı şirket içindeki güveni artırmaktır.
• Rollerin Netleştirilmesi: Kurumsallaşma, aile içinde ve şirkette kim hangi görevden sorumlu, kim hangi kararları alabilir, bunları netleştirir. Görev ve yetkilerin belli olması kaosu azaltarak güven ortamını geliştirir.
• Yetki Devri ve Profesyonelleşme: Bir aile şirketinin büyüyebilmesi için yetkilerin paylaşılması şarttır. Patronun her konuya dahil olması yerine, uzman profesyonellerin yetki alması, şirkete duyulan güveni artırır.
• Adil Bir Performans Değerlendirme Sistemi: Aile üyeleri ve profesyonel çalışanlar arasındaki güveni sağlamanın en iyi yolu, objektif bir performans değerlendirme sistemidir.
Kurumsallaşmayan aile şirketlerinde çoğu zaman kötü kararlar, belirsizlik ve çıkar çatışmaları ortaya çıkar. Bu da şirketteki güven ortamını ciddi şekilde zedeler.
Güven Olmadan Sürdürülebilirlik Mümkün Değildir
Bir aile şirketinin uzun ömürlü olabilmesi için en önemli unsur güvendir. Aile bireylerinin birbirine olan güveni, profesyonel ekibe duyulan güven, müşterilere ve tedarikçilere verilen sözlerin tutulması, şirketin geleceğini belirler.
Güvenin zarar gördüğü ortamlarda;
• Aile içi çatışmalar artar,
• Profesyonel ekip motivasyon kaybı yaşar,
• Müşteri kayıpları yaşanır,
• Uzun vadeli plan yapmak imkansız hale gelir.
Bu nedenle, aile şirketlerinde kurumsallaşma, sadece şirketin sürekliliği için değil, güven ortamının korunması için de şarttır.
Son Söz: Güvenle Büyüyen Şirketler
Bir şirketin büyüyebilmesi, sürekliliğinin sağlanabilmesi ve nesiller boyu var olabilmesi için güven duygusu temel taş olmalıdır. Bu güven, sadece aile içinde değil, çalışanlarla, iş ortaklarıyla ve müşterilerle de inşa edilmelidir.
Eğer bir aile şirketi olarak geleceğe emin adımlarla ilerlemek istiyorsanız, kurumsallaşmayı bir tercih değil, bir gereklilik olarak görmelisiniz. Çünkü kurumsallaşmayan, güven ortamını kaybetmiş şirketler er ya da geç dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Siz de şirketinizde güveni inşa etmek, kurumsallaşma süreçlerinizi düzene sokmak ve geleceği sağlam adımlarla planlamak istiyorsanız, uzman desteği alarak bu dönüşümü başlatabilirsiniz. Güven veren bir şirket olmak, bugün attığınız adımlarla mümkün!
Osman ÇATAK
Aile Şirketleri Danışmanı | SMMM | Yazar